Periler hakkında enteresan bir bilgi vermek istiyorum. Periler, tadılabilecek en lezzetli ekmekleri pişiren varlıklardır. Kendilerine ait bir mutfak sanatları vardır. Ve bunu kendi türdaşlarıyla paylaşmayı çok severler. Bir periden ekmek yiyen bir insan o tadı kolay kolay unutamaz ve artık yiyeceği tüm ekmekler ona yavan bir tat verecektir. Ayrıca peri ekmeklerinin gençleştirme, ömür uzatma, şans ve bereket getirme enerjisi vardır. Periler, eterik varlıklardır. Ve bu gezenin eterik ikizinden aldıkları enerjiyi, maddesel dünyadaki malzemelerle harmanlarlar. Bu yüzden peri yemeklerinin enerjisi çok yüksektir.
Genel olarak, perilerinde sevdiği ve sevmediği gıdalar, yemekler, yiyecekler vardır. Bu yiyeceklerin bazıları perilere ciddi zararlar verirken, bazıları da onların enerjisini besler ve arada bir barış olmasına vesile olur. Şimdi biraz peri mutfağına giriş yapalım;
Perilerin sevdiği gıdalar; hafif, tatlı, şekerli, doğal ve doyurucu besinleri çok severler. Meyve suları, alkol üretmemiş şarap veya üzüm suyu, vanilya, gül, şeker, çilek, elma, tatlı erik, böğürtlen, incir, dut, yulaf, buğday ekmeği, tuzsuz tatlı peynir, tarçın ve bal. Bu sıraladığım gıdalar için çok önemli bir şey eklemek istiyorum; tamamen doğal olmalıdırlar. Yani buğday, taşta öğütülmüş, vanilya ise kendi saf halinde olan şekliyle olmalıdır. Marketten alınan hiçbir gıda, perilerin sevdiği yiyeceklerden olamıyor.
Perilerin yaklaşmadığı gıdalar ise; Tuz, sirke, alkol, soğan, sarımsak, süt, acı turp, kırmızı kantaron, çörek otu, karbonat veya kabartma tozu ve pelin otudur.
Eski çağlarda şeytani perilerin etkisinden kurtulmak veya musallat olmalarını engellemek için camın önüne boydan boya tuz serpilirmiş. Ancak bu işlemin varlığa göz dağı vereceğini de unutmamak gerekir. Varlık kişiyi saplantı yapabilir. Bu yüzden tuz kullanımında oldukça dikkatli olmanızı öneririm. Durduk yere bir varlığı kendinize saplantı haline getirmeyin.
Yine; eski çağlarda, Galler’de sokağa gece çıkılacaksa, çıkacak olan kişinin üzerine yulaf kırıntısı serpilirmiş. Bu işlem, perilerin tüm olumsuz enerjisinden korurmuş. Yani perilere göz dağı vermek yerine dostça bir yaklaşım sunup, yoluna bakarmış insanlar. Ayrıca perilerin yeni doğan bebekleri çalmamaları içinde bir yulaf ekmeği yapılır, gece yürüyüşünde ilk karşılaşılan kişiye o ekmek verilirmiş. O kişinin insan veya peri olduğu sorgulanmaksızın bu şekilde bir iyimser paylaşım yapılarak iki tür arasına barış olması sağlanırmış.
Peri ekmeği pişirildiğinde kokusunun perileri çektiği bilinir. Bu ekmeği paylaşmak her zaman, güvenlik bakımından daha iyidir. Ancak periler ilkel benlikli varlıklardır. Bugün paylaşılana sevinip, yarın sinirlenebilirler. Bu gerçekten dikkat edilmesi gereken çok ince bir çizgidir.
Şayet bir ormana kampa gidecekseniz veya bir arazide uzun bir zaman kalacaksanız, yanınızda peri ekmeği olması size avantaj sağlayabilir. Peri ekmeğinizi ormanda bir ağacın altına koymanız, perilerin size zarar vermesini nispeten önleyebilir. Sizin bu cömert paylaşımınız bir barış anlaşması yerine geçer. Hatta bu paylaşımınız karşılığında sizinle bir şeylerini bile paylaşma ihtimalleri vardır. Ancak bu her zaman olabilecek bir konu değildir. Şayet ekmeğinizi beğenmezlerse, ormanda kaybolmanıza vesile olup, en değerli eşyanızı çalabilirler. Sizi, vahşi hayvanların yoluna çıkarabilirler. Bu konuya lütfen çok dikkat edin.
Diğer taraftan, böyle bir riske girmek istemiyorsanız, yanınızda tatlı bir meyve getirip, hediye edebilirsiniz. Özellikle üzümler periler için çok önemli bir yere sahiptir. Yanınızda getireceğiniz bir salkım tatlı üzümü ağaçların altına paylaştırmanız, oldukça cömert bir yaklaşım olarak algılanır.
Çilek ve tatlı elma ise oldukça mutlu olacakları bir hediyedir. Şayet yanınızda kabartma tozu, tuz, hazır vanilya kullanmadığınız bir kurabiyeniz varsa onu da paylaşabilirsiniz.
Tehlikeli Olabilecek Seviye:
Peri ekmeği tarifi:
Yulaf lapası,
Taze sıkılmış tatlı siyah üzüm suyu veya
toprak çömlekte eski usul mayalanmış tatlı şarap,
Bal,
Bu ekmeğin yanına bir parça evde doğal olarak yapılmış tuzsuz tatlı peynir ikramı da yapılabiliyor.
Bu karışımı fırında pişirdiğinizde kıvam olarak içi tam pişmiş ama sert olmayacak şekilde olmalı. Periler, ekmeği aldıklarında önce içinde tuz olup, olmadığına bakıyorlar. Tuz demek, düşman demektir. Daha sonra sertliğini yani özgül ağırlığını kontrol ediyorlar. Onlara göre sertlik kalite demektir. Ancak içinin de yumuşak olmasına önem gösteriyorlar. Yani bu testten geçemezseniz bir saldırıya maruz kalabilirsiniz. Malumunuz, periler belki bu ekmeği yüzyıllardır insan elinden yemediler ve ekmeğin kalitesi için yüksek bir beklenti içinde oluyorlar. Ama bu testten geçerseniz ormanda harika zamanlarda geçirme ihtimaliniz vardır.
Sevgilerimle
Ulka Melek