Size tarotun altılarını anlatmak istiyorum. Tarotun altıları çok ilginç bir yolculuğu anlatır. Her dört destede de çizimde üç kişi vardır. Ve bu üç kişi de bir tekâmül yolculuğu içindedir. Ve aslında hepsi bir noktada birleşir. O da kendimizde.
Kupa altıdan başlayan bir yolculuk, çocukluk bilincine ışık tutar. İki çocuk büyük, arkada kaleye doğru giden bir gardiyan ise küçük çizilmiştir. Burada, bizler alt bilincimizle baş başayızdır. Farkındalık, çocukluk travmalarını ve acılarını görmek istemez. Bu yüzden arkası dönüktür. Ve güvenli olduğu kalesinin etrafındadır. Beyaz çiçeklerle bezenmiş olan şeker mi şeker çizim ise aslında ölüm kartıyla aynı temayı taşır. Bir şeyler artık bizim için ya bitmeli ya şifalanmalıdır. Ve bu büyük ölçüde çocukluk anılarıyla ilgilidir. Bu kart yolculuğun başını ve aslında sakladığımız korkuları belirtir. Buradan çıkmak ise bir yolculukla mümkündür.
Bu ruhsal yolculuğa ise Kılıç altı ile çıkarız. Artık bilinç düzeyine yükselen bir parçayı görmüş, kabul etmiş ve değişime gönüllü olmuşuzdur. Yolculuk acı vericidir. Çünkü bu değişim aynı zamanda bir dönüşüme imkân verecektir. Bir parçamız büyümüş, bize göz kulak olurken, içimizdeki çocuk bu yolculuktan ve değişimden endişe duyar. Sandalı kullanan kişi ise yüksek bilinçtir. Ve aslında hangi yöne giderseniz gidin, kontrol sizde değil, Yaratıcıda mesajını verir. Burada artık akışı öğrenmeye başlarız.
Değişimden sonraki kendimizi görmemizi ve kabul etmemizi ise Değnek altı sağlayamaya başlamıştır. Burada başarısı taçlanmış, ödüllendirilmiş olan kimliğimizin aslında illüzyon da olabileceği düşüncesini bırakmamamız gerekir. Dönüşüm ciddi bir tekâmül yolculuğudur. Başarıyı da görmek ve kabul etmek gerekir. Ancak burada da sınanmalar başlar ve ego bu kez atlının arkasında duran gizli parçalardadır. Tevazuyu iğneler ve bu sınavdan nasıl çıkacağımız ise bir sonraki yolculuğumuzu belirleyecektir. Burada aslı olan benliğimizi pişirmek ve köklendirmektir. Kendimizi bulduğumuz bu yolda artık bizi başka bir tekâmül karşılar.
Bizi köklendiren ve her iki bilinçle dengeli bir şekilde enerjiyi paylaşan yüksek benliktir. Artık burada kontrolün tamamen yaratıca olduğunu idrak ederiz. Verilene şükreder, farkındalığımızı arttırırız. Kimliğimizi köklendirir, erdemli bir dönüşüme geçmeye başlarız. Bu erdem bize yeni kapılar, yollar, deneyimler getirmeye başlar ve bizler buna müdahale etmeden hayatımızda sevgiyle karşılarız. Teslimiyetin aslında ne olduğunu nasıl olduğunu kavramış oluruz. Ve Yaratıcının sonsuz nimetleri, olasılıkları içerisinde ne kadar küçük olduğumuzu anlarız.
Sevgilerimle
Ulka Melek