Tüm ruhların ihtiyacı olduğu tek şey belki de; “sevilmek”. Dünyada bir çok savaş, hüzün, öfke sevgisizlikten gelmiyor mu? karanlık, baskın, yalnız ruhlara ışık ve şifa getirecek tek şeydir sevilmek. Ama kim tarafından? Ruhumuz sevilmeyi beklerken, sonbahar rüzgarlarında savrulan, ağacından kopmuş kuru bir yaprak gibi kayboluyor. Belki; her defasında kopan bu savruluş, yerini başka bir hüzne ve umutsuzluğa bırakıyor.
Bugün yazacağım notlar önemli. Çünkü sevilmeyi değil, sevmeyi yazacağım size.. Kendinizi sevmeyi. Ruhunuzun kendi kalbinden gelen o pozitif enerji ile beslenmesini. Dışarıda kopan fırtınaları bile sevgiyle karşılayacağınız o ana ağacı yazacağım.
Aynaya baktığınızda gördüğünüz siz çok önemli. Kimi görüyorsunuz ? kendinize dikkatlice baktınız mı? saçınız, kırışıklıklarınız, cilt renginiz size ne söylüyor? bakışlarınız hangi mevsimde ? Önce buradan başlayalım. Çünkü gözlerinizin içine aynada baktığınızda gördüğünüz siz çok önemli. Onu inkar etmeyin, ona kızmayın, ona kötü davranmayın. Onun sadece size ve sizin sevginize ihtiyacı var. Ağlamak istiyorsanız ağlayın çünkü sizin, size ihtiyacınız var.
RUHLA YÜZLEŞME
Ruhunuzla yüzleşmenin en keskin yolu; inkarsız ve objektif bir şekilde kendinizi kabul etmektir. Unutmayın; şifa, önce kendinizde kabul edebildiğinizdir. Kendinizi koşulsuz kabul edin. Hatalarınızla, hüzünlerinizle, öfkenizle.. Sonraki adım ise; kendinize sarılmak ve kendinizi affetmek. Bunu ister imajine ederek, ister aynada bakarak, isterseniz bir meditasyon ile kendinize sarılarak yapabilirsiniz. Reel anlamda kendinize sarılın hem de her gün. “Seni seviyorum, seni affediyorum, varlığın benim için çok önemli” kalıplarını her sabah kullanabilirsiniz.
RUHU SEVME
Bu size garip gelmesin. Ruhunuzla yeni tanışıyorsunuz. Toplum, aile veya partner baskısıyla özgürleşemeyen ruhunuzla yeni bir flörte başladınız. Peki ruhunuz neleri seviyor? Bir çiçek, bir film, cinsel hayat, koşmak, kaçmak, macera yaşamak, her gün makyaj yapmak, kitap yazmak, yalnız kalmak, doğaya katkı sunmak, kahve içmek, yeni tarifler denemek, müzik dinlemek.. Aklınıza gelebilecek her şeyi buraya ekleyebilirsiniz. Ruhunuza yeni deneyim alanları vermekten çekinmeyin. Aceleci olmadan ruhunuzla başladığınız yeni flört döneminin tadını çıkartmaya başlayın. Bununla ilgili bir ajanda bile alabilirsiniz. Ruhunuza iyi gelecek hareketler için kendinize randevu verebilirsiniz. Kendinize randevu verdikten sonra o tarihi ve saati değiştirmeyin bu önemli bir nokta. Çok önemli bir toplantıya veya eğitime katıldığınızı düşünerek hareket edin. Randevu günü ve saatinde sizi rahatsız edebilecek her şeyden uzaklaşın. Misal; telefonu uçak moduna alın.
RUHA SEVMEYİ ÖĞRETME
Canlı-cansız tüm varlıkları sevmek.. bakmakla görmek arasındaki farkı bilmek çok önemli.. bir çiçeğe bakarken neler gördüğünüz çok önemli.. gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz manzara önemli.. rüzgar estiğinde teninize ve saçınıza yaptığı dokunuşu fark etmeniz önemli.. Ruhunuza her bir deneyimi yeniden öğretmeniz, farkındalığınızı yükseltmeniz önemli. İşte ruha sevmeyi öğreteceğiniz anlar bu anlar olacak. Yediğiniz yemekten, içtiğiniz suya kadar, sevgi enerjisinde ve farkındalıkta kalarak şükür frekansında olmak
RUHU KORUMAK
Ruhu negatif titreşimlerden korumanın en basit yolu kendi titreşimimizin yüksek olmasıdır. Titreşiminiz değiştikçe çevreniz değişmeye başlar. Siz değişmeye başlarsınız. Titreşimi yükseltmenin en kolay yolu ise sağlıklı beslenme, meditasyon, olumlama ve faydalı hobilerdir. Faydalı hobilere örnek vermem gerekirse; çiçek yetiştirmek, pozitif kitaplar okumak, yeni tarifler keşfetmek veya plogging gibi hem doğaya hem de ruhunuza iyi gelecek etkinlikler birer faydalı hobidir. Ruhunuz yüksek frekanslara rezone olmaya başlar ve kendisini otomatik olarak negatiflerden koruma programına geçer. Bu konu o kadar önemlidir ki, titreşim bizim hayatımıza çektiğimiz bütün eylemlerin sebebidir diyebilirim.
RUHLA KONUŞMAK
Belki ilk kez deneyeceksiniz.. Ruhunuza nasıl olduğunu ve ne istediğini sordunuz mu? Bir keresinde ruhuma bu soruyu sorduğumda bana sezgisel olarak “çilek” geldi. Çok ilgimi çekti ama sonra hatırladım ki; çileğin enerjisel titreşimi sevgi, aşk ve affetmektir. Hemen aklıma bir hastalık yüzünden kaybettiğim kedim aklıma geldi. O gün çok fazla özlemiştim kedimi ve tüm çabalarıma, tüm tedavi yöntemlerine karşın hayatta tutamadığım kedime karşı hala kendimi affedemiyordum. Bu farkındalıktan sonra kendimi affetme konusunda bir meditasyon yaptım ve kedimi imajine ederek, karşıma alıp, ona durumu izah ettim, sarıldım ve ağladım. Kedim mutluydu ve bana sevgi dolu bakıyordu ama benim için hayatımın en zor deneyimlerinden birisiydi. Ruhum, kedime karşı koşulsuz bir sevgi bağı ile hala bağlı olmasında bu zorluğun etkisi var elbette. Bu çalışmayı bitirdiğimde ise gidip çilek satın almıştım. Ruhumun ve bedenimin çok rahatladığını hissettim. Ruhumla konuşmak bana çok iyi gelmişti. Kendimi affedemediğim bir konuda sıkışmış duygularımı dönüştürmeme yardım etmişti. Sevgili kedimin ruhunu ise sevgi ve ışıkla kutsuyorum.. Ruhunuzla ilgili gelen sezgisel sembolleri anlayamadığınızda ruhunuza tekrar sorun, bunu anlamama yardımcı ol demeniz yeterli. Size mesajlar açık bir şekilde gelecektir.
RUHLA REZONE OLMAK
Artık kendinizi anlıyorsunuz, farkındasınız ve ruhunuzla farklı bir boyutta ilişkiniz var. Artık bedeniniz, ruhunuza rezone olmaya başladı. Kendinizi sevmeye başladınız, anlamaya, affetmeye, her adımda kendinizi tanımaya başladınız. Ve affedilmek için gönüllüsünüz, anlaşılmak için, sevilmek için bir eyleme ihtiyacınız yok. Kendinizi seviyorsunuz ve sizi seven insanları hayatınıza çekmeye başlıyorsunuz. Kendinizi affettiniz, sizi affeden insanlarla geçmiş olan tüm olumsuz durumları kapatıyorsunuz. Kendinizi anlamaya başladınız ve sizi anlayan size önem veren veren insanlarla bir aradasınız.
Şimdi aynaya tekrar bakın. Ne görüyorsunuz ? Gözlerinizin içine bakan siz mi?,
yoksa ruhunuzun derinliklerinden gelen sevgi mi?
Tüm varlıkların ruhuna en derin sevgilerimle
Ulka Melek