Hepimizin zor zamanları ve kötü anları olmuştur. Hayatımıza giren bizi mutsuz eden insanlardan, yanlış tercihlerimizden, bitip tükenmek bilmeyen anlamsız koşuşturmalardan yorulup ıssız bir adaya kaçmayı çoğumuz düşünmüşüzdür.
İşte bu noktada durup düşünmek ve farkında olmak bizim kurtarıcı meleğimiz, koruyucu kalkanımız oluyor. Peki farkındalık gerçekten nedir?
Farkındalık, yargısız ve objektif bir şekilde o anın bilincinde olmaktır. Kelimelerin, kişilerin, durumların odağında dikkati toplayabilmektir. “Şu an ne yaşıyorum”‘un farkında olmak ve algımızın üst seviyelere çıktığı başka bir bakış açısıdır. O an ki durumda kendimizi kısıtlamadan, yargılamadan, korkutmadan, baskılamadan duygu ve düşüncelerimizi okuyabilmemizdir.
Bir başka deyişle farkındalık bir cümle içerisinde geçen her kelimenin farkında olmak, kişilerin ve kendimizin biliş gücünü kavrayabilmektir. O an bilincimizin ve bedenimizin tepkisinin farkına varmak bizi bir çok kötü durumdan kurtaran bir koruyucudur.
Farkındalığı arttırmak için erdemli olmamız gerekir. Aslı bir budist disiplinine bağlanan farkındalığın artması tevazu ile kazanılır. Tevazu için ise meditasyon disiplini şarttır. Kişinin kendini dinlemesi, zihnini medite etmesi zamanla farkındalığın artmasına olanak verir. Bu konuda açık görüşlü olmak ve kendi enerjimizi serbest bırakarak dışarıdan bir gözlemci gibi kendimizi gözlemlememiz de farkındalığın artmasına yardımcı olacaktır.
Peki farkındalığımız arttığında hayatımıza ne gibi katkıları olur?
Farkındalığın artması evrensel mesajları daha doğru bir biçimde almamızı sağlar. Bir arkadaşınızla öylesine tesadüfen karşılaşmazsınız. Bir alışverişte önünüze çıkan bir fırsatı görmezden gelmezsiniz. Sevmediğiniz bir durum, bir mekan veya insan ile neden olmak istemediğinizi bilir o anı hayatınızdan çıkartırsınız. Kendinizi baskıladığınız veya fark etmeden engel koyduğunuz duygularınızı görmeye başlar, o duygu ve düşüncelerinizi değiştirmek için sonsuz fırsatlar yaratabilirsiniz.
Bir radyodaki şarkının sözü, bir kelebeğin kanat çırpışı, bir kuşun önünüzden geçmesi, bir insanın hayatınıza girmesi, değiştirdiğiniz mekan veya karşınıza çıkan bir tabela tesadüf değildir. Hepsi istisnasız evrenin size iletmek istediği mesajlar ve deneyimlerdir. Farkındalığın yüksek olması bu mesajları çok daha iyi algılamamızı ve sonsuz ihtimalleri değerlendirebileceğimiz bir pencereden bakmamızı sağlar. İnsanları daha iyi görebilmemizin imkanını verir. Daha da güzeli kendimizi görebilmemizin mükemmel bir yoludur.
Farkındalığımız arttıkça iç hesaplaşmalarımız, kaotik düşünceler ve karmaşık hisler artık yok olacaktır. Kısacası kendi kendimizin kullanım kılavuzunu bir nevi okumaya başlamış olacağız. Ve bu artış devam ettikçe algı mekanizmamız olağanüstü bir şekilde artmaya devam edecektir. Hayatı kavrama biçimimiz tamamen değişecek ve sözcüklerin ötesinde tüm mesajlara açık bir birey haline gelmemiz zor olmayacaktır. Farkındalığımız biz ölene kadar artmaya devam edecektir. Her yeni deneyim yeni bir bakış açısı kazandırır. Önemli olan bu deneyimlerin bize getirdiği mesajlar ve bizim bu deneyimlere vereceğimiz tepkilerdir.
Farkındalığımızı arttırmak için yapmamız gereken bir kaç önemli nokta vardır;
Öncelikle meditasyon hangi inançtan olursa olsun herkesin yapabileceği bir uygulamadır. Meditasyon esnasında ister yaratıcınıza dua edin ister zihninizi yavaşlatmaya çalışın fark etmez.. Burada önemli olan zihnin kaotik durumdan, hiçliğe doğru geçişini yapabilmektir ki ilk etapta bu kolay olmayacaktır. Ancak çalışmaya devam ettikçe zihnin susmaya başladığını, bedenin hiçliğe alıştığını görecek ve deneyimleyeceksiniz. Bu durum bedenimizi çok daha iyi tanımamızı sağlayacaktır. Bir olay karşısında duygusal tepki vermeden önce bedenimizin tepki verdiğinin farkına varacaksınız. Biraz korkutucu kabul edelim, burada beyin tamamen algılara açık hale geldiğinden siz daha sözlü tepki vermeden bedenen tepkinizi vermiş oluyorsunuz. Bir bakıma bu tepkileri tanımaya başladıkça bulunduğunuz ortamda olumsuz bir frekans var ise henüz siz farkına varmadan bedenin sizi uyarması durumu da ortaya çıkmış oluyor. Kesinlikle muhteşem.
Diğer önemli nokta ise yargısız ve objektif bakış açısı kazanmaktır ki bu da kolay değildir. Çevremiz her kesimden fanatik insanlarla dolu bir kase gibidir. Hoşlanmadığımız bir çok görüş ve düşünceyi hazmetmek basite indirgenemez fakat tevazu bizim temelimiz olursa işte burada farkındalığımızın artması için yardımcı olacaktır. İnsanları dinlerken cümlelerin içindeki evrensel mesajlara açık olmamız gerekir. Saçma sapan bir hikayede geçen bir cümle bize iletilen bir mesaj olabilir. Bu durumda önce kendimizin farkına varıp, ne istediğimizi bilmeli ve cümlelerdeki o mesajları çok iyi analiz etmeliyiz.
Peki, farkındalığımız arttığında onu kaybetmemiz mümkün mü?
Kesinlikle mümkün. Derin bir okyanusun yarısına kadar inip tekrar yüzeye çıkarsanız aynı seviyeye inebilmeniz için çok çalışmanız gerekir. Mesajlara kendisini kapatan kişi zamanla farkındalığını kaybedecektir. Kaotik düşünceler ve karmaşık hisler bunun en güzel örneğidir.
Farkındalığın başka bir boyutu, frekans farkındalığı nedir?
Frekans farkındalığı auradan yayılan enerjinin ortamı analiz etmesidir. Sohbet ettiğiniz ve her şeyin yolunda gittiği bir insan ile bir daha görüşmek istemezseniz kendinize, “bir şeyleri fark edemedim mi acaba?” diye kızmayın. Sizden önce aura enerjiniz kişinin frekansını ölçmüş ve uygunsuz bir nokta yakalamıştır. Bu kişinin belki psişik bir vampir olması yani sizin pozitif enerjinizle beslenen bir insan olması yahut sizin için olumlu düşünmeyen bir insan olması muhtemeldir. Enerjiniz bu noktada sizi uyaran hisler ve duygular yüklemeye başlar. Bunun en güzel örneği geçmişte yaşadığınız kötü bir anın aklınıza gelmesidir. Yüksek benliğiniz o anı size hatırlatarak veya size hissettirerek dikkatli olmanızı öğütler. İşte o anda farkında olmamız ve anı değerlendirmemiz farkındalığın en güzel meyvesidir.
Düzenli meditasyon ve objektif bakış açısını kazandıkça farkındalığınızın yavaş yavaş gelişmeye başladığını göreceksiniz. Kendinize sürekli “bu “an” da almam gereken mesaj nedir?” diye sorarsanız farkındalığınıza katkı sağlamış olursunuz. Bu yaklaşım ise sizi olduğunuzdan çok daha farklı ve olumlu bir frekansa taşıyacaktır.
Farkındalığımızın her geçen gün daha faydalı bir biçimde artmasını seçiyorum,
Sevgilerimle
Ulka Melek