Bizi doyuran, barındıran ve karşılıksız cömertliği ile yaşamımızı devam ettirdiğimiz evimiz. Soğuk kabuğunun altında kalbimiz gibi atan bir kalbi, sıcak bir kanı olan, nefes alan ve yaşayan bir gezegen. Üzerindeki canlı cansız tüm varlıkları kucaklayan yuvamızı ne kadar seviyoruz ? Sevgili yerküremizi ne kadar hissedebiliyoruz veya tanıyoruz? İşte bu yazımda size harika bir bağlantı tekniğini paylaşacağım.
Öncelikle, bu çalışmayı yapmadan önce bir tohum dikmelisiniz. Saksıya yada benzer bir şeye değil, bahçenize veya doğrudan toprakla buluşabileceği bir yere. Tohumun ne olduğu önemli değil, yediğiniz elmanın tohumunu bile toprağa dikebilirsiniz. Bu, çalışmaya büyük bir katkı sunacak. Bağlantınızı güçlendirecek ve yerkürenin cömertliğini onurlandırmış olacaksınız.
Çalışmayı gündüz yada gece yapmanız fark etmez, kendinizi en rahat hissettiğiniz zaman diliminde yapabilirsiniz.
Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği şekilde odanızda meditasyon öncesi oda hazırlığınızı yapın. Rahat olduğunuz bir meditasyon pozisyonunda oturun. Avuç içleri açık, dizlerinizin üzerinde. Nefesler derin, yavaş ve ritimli olmalıdır:
Nefes Alma: 7 Saniye
Nefes Tutma: 2 Saniye
Nefes Verme: 7 Saniye
Bu nefes miktarları saniye toplamı, yerküremizin hertz miktarına sembolik bir yakınlaşmadır. Ve önemlidir. Tamamen rahatladığınızda ise saymayı bırakarak rutin nefese dönebilirsiniz. Nefesler burundan alınıp, yavaşça burundan verilmelidir.
Transa girdiğinizde, kalp şakranızdan yada kalbinizden köklenmeye başlayan yeşil veya pembe renkli damarlar imgeleyin. Bu damarlar ilk önce tüm vücudunuzu kaplıyor, daha sonra ayak tabanlarınızdan çıkarak yerkürenin çekirdeğine kadar iniyor. Yerkürenin çekirdeğine indiğinde ise bir sıcaklık hissi gelebilir. Bu noktadan itibaren çok önemli, çünkü sadece kendi kalp atışınıza odaklanacaksınız. Sizin kalp atışınızla, yerkürenin kalp atışının aynı anda olduğunu imgeleyin. Tıpkı aynı kalbi paylaşan, iki farklı ikiz gibi. Ve her kalp atışında yerküreden size, damarlar aracılığı ile gelen altın renkte parlak bir şifa ışığının kalbinize oradan da tüm vücudunuza yayıldığını imgeleyin. Bu çalışma esnasında ağlayabilirsiniz. Çünkü;
“En merhametli anne ile bağ kuruyorsunuz.”
Çalışmayı bitirmek istediğinizde, ilk önce yerkürenin çekirdeğinden damarları yavaşça kendinize geri çekiyorsunuz. Damarlar, ayak tabanlarınızdan içeri giriyor, vücudunuza yayılan damarlar yavaşça kalbinizde tekrar toplanıyor. Ve altın renkli bir ışık topu tüm auranıza yayılarak sizi şifalandırıyor. Çalışma sonunda; “Yerkürenin ruhuna sevgi ve ışık gönderiyorum, sevgili annemiz cömertliğin için sana minnettarım“ diyoruz ve çalışmayı bitiriyoruz.
Çalışmanın faydalarına gelince; yerkürenin titreşimlerini hissetmeye başlayacaksınız, doğayla ve hayvanlarla olan bağınız güçlenecek. Doğa tarafından korunmaya başlayacaksınız ve daha barışçıl, empati yapabilen, ruhunu hisseden bir insan olacaksınız.
Faydalı olmasını seçiyorum
Sevgilerimle
Ulka Melek